Toprak için mücadele çağrısı
Hızla artan dünya nüfusu, yanlış tarım politikaları, aşırı otlatma, ormansızlaşma, iklim değişikliği gibi nedenlerden ötürü verimli topraklar kurak topraklara dönüşüyor.
Birleşmiş Milletler kararıyla birlikte çölleşme tehdidine dikkat çekmek amacıyla 17 Haziran, 1994 yılında beri “Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü” olarak anılıyor.
2015’te gezegeni felaketlerden kurtarmak için dünya devletlerinin bir araya gelip taahhütte bulunduğu ve altına imza attığı Paris İklim Anlaşması kapsamında atılan adımlar da iklim krizi ve çölleşmeyi engelleme noktasında yetersiz kalıyor.
‘TOPRAK İÇİN BİR OLALIM’
TEMA Vakfı’nın verilerine göre Türkiye’de ise 2012-2023 yılları arasında madencilik ve enerji faaliyetleri nedeniyle 410 bin hektar ormanlık alan yok oldu.
“Toprak için bir olalım” çağrısı yapan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, çölleşme ve kuraklığın, zorunlu göçün de itici güçleri arasında yer aldığını ve her yıl 3.2 milyon insanın yaşamını tehdit ettiğine vurgu yaptı.
Artan nüfusun gıda ihtiyacını karşılamak için tarıma daha fazla ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Ataç, “Bugün, 750 milyondan fazla insan açlık çekerken 2050 yılında 10 milyarlık nüfusun gıdaya erişebilmesi için toprağa olan gereksinimin daha da artacağı açık bir şekilde görülüyor. Atalarımızdan miras kalan topraklar sadece bizim değil, gelecek kuşakların da hakkıdır. Bu hakkı korumak için doğanın yaralarını iyileştirmemiz gerekiyor” dedi.
‘HER YIL 100 MİLYON HEKTAR’
Toprak üzerindeki yaşamın ciddi bir tehlike altında olduğunu kaydeden Ataç şöyle konuştu:
“Çölleşme, arazi bozulumları ve kuraklık nedeniyle dünya genelindeki tüm arazi alanlarının yüzde 40’ı tahrip olmuş durumda ve bu, dünya nüfusunun yüzde 25’ini olumsuz etkilemekte. Sağlıklı toprak, gıdamızın yüzde 95’ini sağlarken aynı zamanda önemli bir iş ve geçim kaynağı. Ancak her yıl 100 milyon hektar arazi vahşi madencilik, şehirleşme ve kirlilik gibi nedenlerle tahrip ediliyor. Bu da dünyada her saniye dört futbol sahası büyüklüğünde sağlıklı arazinin yok olması anlamına geliyor.”