C.Ç, duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Savunmasında, K.G. ile bir süre ilişkisi olduğunu belirten C.Ç., daha sonra E.K. ile nişanlandığını ifade etti. C.Ç., “E.K. kendi çocuğu sanıyordu. K.G’ye ‘düşük yaptım’ dedim. E.K. ile evlenip çocuğu sağlıklı şekilde doğurmak istemiştim,” dedi. Hamilelik sürecinde kilo aldığını düşünen annesini yanıltmak için çabaladığını söyleyen C.Ç., doğumun erken gerçekleştiğini ve tuvalette doğurduğu çocuğun ölü olduğunu sandığını belirtti.
C.Ç., bebeğin kımıldamadığını, ağlamadığını ve nefes almadığını düşündüğünü, bu nedenle 5-10 dakika beklediğini söyledi. Bebeği ölü sanarak mavi çöp poşetinden çıkardığı kıyafetlere sarıp zihinsel engelli babasına verdiğini anlatan C.Ç., canlı doğduğunu bilseydi ailesine haber vereceğini ve çok korktuğunu dile getirdi. İnternetten doğum videoları izlediğini ve her şeyden pişman olduğunu söyleyen C.Ç., “Çocuğumu çok seviyorum. Onu görmek istiyorum. Çocuğuma bir an önce kavuşmak istiyorum,” diye konuştu.
Tanık olarak ifade veren E.K., C.Ç.’nin çocuğun kendisinden olduğunu söylediğini belirtti. E.K., “Hamile olduğu belli değildi. Ben sözlendiğimde hamileymiş. Düğünümüzü erkene almaya çalıştık. ‘Bir çocuk varsa ikimizin çocuğu, düğünümüzü erkene çekelim’ dedim,” ifadelerini kullandı.
K.G. ise C.Ç.’nin başka biriyle nişanlanınca görüşmeyi kestiğini ve daha sonra kendisine “Çocuk düştü” dediğini aktardı.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 11 Temmuz’a erteledi.
2 Kasım 2023’te Kuzeykent Mahallesi Karadut Sokak’ta vatandaşlar çöp konteynerinin yanında bir çöp poşetinde bebek bulmuş ve durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirmişti. Bebeğin hastaneye kaldırılmasının ardından Ankara’ya sevk edilerek tedavi altına alındığı ve koruma altına alındığı belirtildi. Olay tarihinde 17 yaşında olan bebeğin annesi C.Ç., polis ekiplerince yakalanmış ve çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmıştı.